Betnovate Saç Losyonu - Kepek Sorunu

Merhaba güzel yurdumun güzel insanları :) Bugün sizlere benim de çok sık yaşadığım bir sorunuma bulduğum çözüm hakkında konuşmak istiyorum. Kepeklenme !!! Evet maalesef bir çoğumuzun sürekli, birçoğumuzun da dönem dönem  başına gelen bir vaka. Baştan belirteyim bu çok uzun bir yazı olmayacak, bu yazımda kepeklenme konusunu genel olarak ele almayacağım. Sadece kepek sorununa çözüm olarak sunabileceğim bir üründen bahsedeceğim.

Adı Betnovate Saç Losyonu. 4 yıl önce durduramadığım kepek sorunu için doktora gittiğimde bana bu losyonu yazmıştı. O gün bugündür benim vazgeçilmezimdir. Maalesef tamamen geçirmiyor. Zaten tamamen geçirse hala kullanıyor olmazdım :) Benim kepek problemim üniversite dönemlerimde baş gösterdi. Özellikle çok stresli olduğum dönemlerde (sınav dönemi gibi) saç derim resmen kabuk kabuk oluyordu. Ben basit bir kepek sorunu sanmıştım belki de öyleydi ama şuanda seboreik dermatit  başlangıcı var hem yüzümde hem de saç derimde. Allah’tan sürekli yaşadığım bir sorun değil. Dönem dönem bir geliyor pir geliyor.

Saçımda kepek, kabuklanma gibi sorunlar yaşadığım dönemlerde Betnovate Saç Losyonu benim kurtarıcım. Keşke tamamen geçiren bir ilaç olsa :( Ürünün şişesi 30 ml. Ben kepeklenme başladığında günde bir ya da iki kez 4-5 gün boyunca kullanıyorum zaten ilk günden etkili hatta ilk kullanımdan itibaren etkili diyebilirim. Ayrıca kaşıntı problemine de iyi geliyor zaten hepsi birbiriyle bağlantılı. Ürünün şişesi yanınızda taşımak için çok pratik. Zira kepek sorunu ben geliyorum demiyor, bir anda belirebiliyor o yüzden ben çantamdan pek çıkarmam.

Ürünün ağzı saç derinize sürmek için çok çok uygun. Rahatça saç diplerinizde gezdiriyorsunuz. Görünümü su gibi, kokusuz diyebilirim. Temiz saça uygularsanız etkisi daha yüksek olur, özellikle banyodan çıktıktan sonra henüz kurumadan hala nemliyken sürmenizi öneririm. Ama ben kepeğin olduğu her an sürüyorum. Uzun bir süre de idare ediyor sizi. Eczanelerde 10 TL’ye satılıyor.

Belirtmek istediğim bir konu var: Eğer ciddi anlamda bir deri hastalığı sorunu yaşıyorsanız doktorunuza başvurmadan kullanmamanızı öneririm. Ayrıca içinde kortizon bulunduğu için sürekli kullanıma kesinlikle uygun değildir. Sürekli kullanımda saç derisini inceltebilir.

Betnovate Saç Losyonu’nun tek etkisi kepeklere değil yalnız, içinde saç derisini iyileştirici maddelerde bulunduğu için saçınıza bakım da yapıyor. Ben ürünü ne zaman kullansam saçım normalden bir tık daha parlak ve canlı oluyor!!!  

Eğer bir çok ürün deneyip hiçbirinden memnun kalmadıysanız bir de bu losyonu denemenizi tavsiye ederim. Stres sıkıntı bizden uzak olsun, güzellik yağmurları sizinle olsun :)

The Body Shop Aloe Protective Restoring Mask

Merhaba, yeniden sizlerle buluşmak çok güzel. Sanki karşımda birileri var da onlarla sohbet eder gibi yazıyorum ya, aslında tam olarak hissettiğim de bu :) Bazen deli gibi hissettiğim doğrudur! :) Bugün sizlerle cilt bakımı konusunda harika bir ürün paylaşacağım. Benim yıllardır kullandığım bir maske bu.

The Body Shop Aloe Protective Restoring Mask. Bu maskeyi bana 3-4 yıl önce makyajlı kız önermişti. (Kendisi takip ettiğim ilk blogger’dır ve blogger’lar içerisinde en bilgilisidir ) Cildim dönem dönem aşırı derecede hassaslaşıp kuruyor. Öyle bir zamanda bana bu maskeyi tavsiye etmişti. O gün bugündür kullanırım :)

Öncelikle maskenin kendi açıklamasını söyleyeyim:  Hassas ciltleri rahatlatan, nemlendiren, içinde 70’ten fazla element bulunduran, cildi yatıştırıcı özelliği olan, aloe vera etkili, dermatologlar tarafından incelenip onaylanmış bir maskedir.

Gelelim benim yorumlarıma: Benim cildim oldukça karışık. Yanak bölgem kuru. Burun, çene ve alın bölgem yağlı karma. Aynı zamanda hassaslığı da söz konusu. Dönem dönem kuruluklar fazlalaştığında egzama da oluyor. İşte özellikle de egzama çıktığı dönemlerimde bu maske benim kurtarıcım oluyor. Çünkü egzamalı cilde ne sürerseniz sürün ters tepki yapabiliyor, o yüzden cildimizi olabildiğince sakinleştirmemiz gerekiyor. Ürünün gramajı çok  olmasa da ayda  2 3 kez kullandığınız takdirde  3-4 ay gider ;)

Kuruluk ve hassaslık arttığında; banyodan çıktığınızda ya da temizledikten sonra yüzünüzü bu maske ile yatıştırabilirsiniz. Aslında benim aklıma maske deyince temizleme ve arındırma gelir, yani maskenin görevi cildi temizlemektir. Fakat bu maskenin cildi temizleme gibi etkisi yok, zaten öyle bir iddiası da bulunmuyor. Kesinlikle en yüksek verimi almak için temiz cilde uygulamanız gerekiyor.

Ayrıca hani bezen cildimizde sivilceler çıkar ya da gözenekler çok gözümüze batar ve hunharca cildimizle oynarız, sonra bir bakarız ki kıpkırmızı tırnak izleriyle dolu bir cilt :( (ki ben bunu çok yaparım) İşte öyle durumlarda da bu yatıştırıcı maske imdadınıza yetişiyor!

Maskeyi dediğim gibi temizlenmiş cilde sürüp en az 20 dk en çok 45 dk bekliyorsunuz. (Bu arada maskenin kıvamı bildiğiniz nemlendirici kremlerin aynısı, yani kat kat sürmeye çalışmayın, ince bir tabaka halinde sürmeniz yeterli.) Daha sonra önce pamukla ya da peçeteyle maskeyi cildinizden arındırmanız gerekiyor. Eğer direk yıkarsanız çok uğraşırsınız, uzun bir süre suyla gitmeyecek kadar yağlı bir yapısı var. Dilerseniz peçete ya da pamukla sildikten sonra durulamadan bırakabilirsiniz. Fakat ben rahat edemediğim için hafiften de olsa ılık suyla üzerinden geçiyorum.

Maskeden sonra cildinizin rahatladığını hissedeceksiniz. Düzenli kullanımda geniş gözeneklere, hafif lekelere bile etkisinin olduğunu söyleyebilirim. İlk kullanımda canlı parlak ve dinlenmiş bir cilt göreceksiniz, yani ilk kullanımda etkisini görmek isteyenler için oldukça tatmin edici. Bu maskeyi çok yağlı ciltler için önermiyorum kesinlikle çünkü zaten yapısı bayağı bir yağlı.

Ben Ankamall The Body Shop’tan 7 ay önce 35 tl ye aldım diye hatırlıyorum. 3 al 2 öde gibi kampanyaları çok sık olan bir marka. Takip ederseniz bu fırsatları bu maske ile değerlendirmenizi tavsiye ederim. The Body Shop markasının ürün içerikleri oldukça temizdir, bu konuda endişeniz olmasın ;)

Ha unutmadan! Makeupalley sitesinde 5 üzerinden 4.1 almış bu da size bir nevi garanti olur :) 

Güzellik yağmurlarında ıslanın. Hoşçakalın!

Milk Shake Saç Köpüğü

Merhaba bugün sizlerle Milk Shake Saç Köpüğü hakkında konuşmak istiyorum. Kendisi ile yaklaşık 4 ay önce tanıştım. İnstagram hesapları yeni ürün tanıma konusunda bayağı bir faydalı. Tabii önünü alamayanlar benim gibi zarar da edebilirler! Her gördüğünü alayım diyenlerden olmamalıyız :)

n11.com sitesinde bu ürün yaklaşık 17 18 TL civarında, kargo ücreti de yok. Ben ilk köpüğümü oradan almıştım fakat Milk Shake Saç Köpüğü’nün şişesi biraz farklı geldi. Normalde yazısı enine ama n11.com dan aldığım şişede yazısı dikineydi. Benim de haliyle içime sinmedi. Tekrar 24 Kasım’da sachane.com sitesinden 35 TL’ye biri bitmeden bir sipariş daha verdim . Gerçi ikisini de kullanınca bir fark olmadığını anladım.

Gelelim ürüne; bu saç köpüğünün en can alıcı kısmı kokusu :) Milkshake gibi kokuyor dememe gerek var mı :) Hani böyle yanık süt kokusu vardır tende harika bütünleşir; öyle bir şey :) En güzel kısmı ise bir kaç dakikada koku kaybolmuyor! Sabah kullandığınızda hatta akşam yatarken bile kokusu burnunuza geliyor ve muhteşem kokuyor :)

Kokusunun dışında yok mu başka özelliği diyenler; duydum sizi :) Olmaz mı! Nemli saçlara uygulandığında bukle ve dalgaları belirginleştiriyor ve parlak bir görünüm veriyor. Hani jöle sürmek istemiyorum sert olmasın, kalıp gibi durmasın saçım ama tül tülde uçuşmasın elektriklenmesin diyenler işte tam size göre bu ürün ;) Saçlara kuru iken de uygulayabilirsiniz. Yine hafif şekil ve dalga vermek için gayet uygun ama nemli iken daha fazla verim alırsınız.

Benim saç ürünlerimde sevmediğim bir özellik var. Saçıma jöle krem sürdükten sonra gidip ellerimi uzun uzun yıkamak o yapışkanlı tabakayı çıkarmak hep zor geliyor, hele de işim aceleyse! Bu üründe bu problem yok. Hatta biraz da elime biraz da boynuma dur biraz da şurama süreyim diyebilirsiniz zira bu ürün ten için de kullanılıyor ;) Yumuşacık yaparken misss gibide kokutuyor sizi ;)

Ben en çok saçlarımı düzleştirirken ya da fön çekmeden önce uyguluyorum. Hem kokusundan faydalanıyorum, hem şekil vermesindeki kalıcılığından hem de hafiften parlak ve canlı görüntü vermesinden :)

Ürünü kullanmadan önce çalkalayıp sıkıyorsunuz ve krem şanti görünümündeki köpüğü iki elinizle ovuşturarak saçlarınıza sürüyorsunuz. Bence fiyatı verdiği performans yönünden gayet iyi. İndirimdeyken alırsanız  daha da iyi olur ;) Birçok internet sitesinde satışı mevcut. Ben sachane.com dan almanızı tavsiye ederim. Çünkü çok hızlı gönderimleri var. Üstelik kırılacak bir ürün olmadığı halde sağlam bir şekilde patpatlarla paketlemeleri çok hoşuma gitti. Ayrıca n11.com dan da ücretsiz kargoyla 17 - 20 TL arasında bir fiyata almanız mümkün.

Ürünün vanilya kokusunun sizi mutlu edeceğine eminim. Bu bile almak için başlı başına bir sebep ;)  Güzellik yağmurları sizinle olsun kızlar!

Yurt Dışı Kozmetik Siparişi Nasıl Verilir?

Merhaba sevgili güzellik abidelerim :)  Şu an çok mutluyum, çünkü instegram hesabımda bloğumu açtığımı duyurdum inşallah hayırlı olur :) Bugün sizlerle herkesin çok merak ettiği ama çok fazla bilgisi olmadığı bir konuyu paylaşacağım . Yurt dışı alışverişleri. Bu konuda size elimden geldiğince açıklayıcı bilgiler sunmak istiyorum. Öncelikle şunu söyleyeyim 1-2 yıl öncesine kadar ben de bu konuda sizlerle aynı durumdaydım. Nereden ne alsam, gümrüğe takılır mı, bir sorun çıkar mı gibi endişelerim vardı. Tabii ki hala endişelerim devam ediyor fakat şimdi biraz daha olgunlaştım bu konuda.  Maalesef  ülkemizde gümrük problemi daha da ağırlaşarak devam etmekte, biz kozmetik düşkünleri gümrükçü amcalara bu yasaları çıkaranlara beddua etme konusunda haksız değiliz. Çünkü parası olan gidip yurt dışından alıyor, satış hesapları bize 3-4 katına satıyor ya da en iyi ihtimalle kaçak göçek sipariş veriyoruz. Bu sefer de gelene kadar bir yerlerimiz şişiyor.

Öncelikle hangi siteler bu konuda daha güvenli ondan bahsedeyim ; ilk olarak benim en sevdiğim yurt dışı sitesi Beautybay; şimdiye kadar 9 siparişim oldu ve yupppii henüz hiç gümrüğe takılan olmadı ama maalesef takılan arkadaşlarımın siparişleri var üstelik para iadesi de yapmamışlar eeee bu işin kuralı bu, eğer illaki istiyorsak taşın altına elimizi koymamız gerekiyor. Fakat siparişlerimin hiç biri 40 doların üstünde değildi. Bunun da altını çizeyim. Zaten 50 dolar üstü siparişlerin takılması %90 ihtimal, 10 dolarlık bir sipariş de takılabiliyor ama bu da %10 ihtimal!

Neyse Beautybay’a gelirsek; Too Faced, Urban Decay, BeautyBlender, Illamasqua, Anastasia Beverly Hills gibi Türkiye’de olmayan bir çok marka bu sitede mevcut. Benim son siparişim ülkemizde yeni satılmaya başlayan Beauty Blender süngeri oldu. 37 Dolar’a yani yaklaşık 95 TL'ye 2 adet sünger ve temizleyicisini aldım. Douglas’larda satılan Beauty Blender ikilisi 110 TL, yani karda mıyım eveeetttt :) (Bu süngerin yazısını ayrı olarak detaylı bir şekilde anlatacağım). Riske değer mi bu göreceli bir konu, benim Türkiye’de satılan ne Beauty Blender’lara ne Sigma Fırçalara ne de Real Techniques fırçalara güvenim var. Çünkü orjinaliyle (yurt dışından aldıklarımla) buradan aldıklarım arasında hem görsel olarak hem de işlev olarak hep fark vardı. Yine konuyu dağıttım kusura bakmayın öğreniyorum yavaş yavaş :)

Beautybay alışverişleri bence gayet güvenli, siteleri de kolay anlaşılabilir bir site. Gelelim diğer bir konuya; gelme süresi; maalesef bu konu biraz can sıkıcı, çünkü Beautybay alışverişlerim benim hep çok geç geldi, en son siparişimi Şubat’ın 20’sinde vermiştim. Düşünün bugün Mart’ın 25’i! Bir önceki siparişimi de Şubat’ın 8’inde vermiştim ve o da dün geldi, yani 10 gün arayla verdiğim sipariş 1 gün arayla teslim edildi ve 1.5 ayı buldu neredeyse! Ben artık ümidi kesmiştim, ptt kargo gelince ohhh dedim. Bu arada evet ptt kargo ile gelir yurt dışı siparişleri, ptt kargo kutunuzu binanın önüne koyup gidiyor yani bu süreçte gözünüzü dört açmalısınız!

Diğer seçenek BeautyJoint. Bu siteden ben hiç alışveriş yapmadım. Ama Beautybay'a denk olduğunu söyleyebilirim. Oldukça fazla rağbet görülen bir site. 50 Dolar'ı geçmediğiniz sürece takılma konusunda çok fazla sorun yaşamazsınız.

Gelelim başka bir yurt dışı sitesi olan Feelunique’e. Bu site ile bağlantımı tamamen kopardım. Çünkü son 3 siparişim de gümrüğe takıldı! Toplam 7 sipariş verdim son 3 siparişim gelmedi :(  Üstelik 15-20 Dolarlık siparişlerdi. Ama TR’ye gönderimi var ve siparişleri gelenler de var, bu tamamen şans olayı artık. Ben size hangi sitelerin gönderimi var? Ne kadarlık alışverişler yapılır? Gelme süreleri nedir? bu konuda bilgi veriyorum. Fakat asla güvence veremem yine söylüyorum kesin gelecek diye bir şey yok.

Bir de Sleek adlı site vardı 2 ay önce TR’ye gönderimi durdurdu.

Lookfantastic’ten de alışveriş yapanlar vardı ama maalesef o sitenin gönderimleri de çok fazla takılıyor gümrüğe :(

Cloud10beauty var gönderimi olan ama kesinlikle tavsiye etmem. Çünkü gördüğüm en riyakar site, bir alışverişim oldu kendilerinden, takip numarası da verdiler ve siparişim gümrüğe takıldı. Gümrüğü aradım, geri gönderdiklerini söylediler, gönderi kodunu da verdiler, gönderi kodunu internetten izlediğimde ellerine ulaştığını net bir şekilde gördüm. Fakat bize ulaşmadı diyerek paramı iade etmediler!

Özetlersek;

1- Beautybay: Şimdilik en iyilerinden biri.

2- BeautyJoint: İyi olan diğer alternatif.

3- Feelunique: Gümrüğe takılıp takılmaması şansa kalmış.

4- Lookfantastic: Çok fazla gümrüğe takılıyor.

5- Cloud10beauty: Kesinlikle gümrüğe takılıyor.

Bu konuda her türlü soruyu sorabilirsiniz, şansınız bol olsun :)

Güzellik yağmurlarında ıslanın. Hoşçakalın! 

Rimmel London Lasting Finish 25 Hour Fondöten

Merhabalar; sevgili güzellik yağmurlarında güzelleşmeye susamış kızceğizlerim :) Bugün sizlerle ikinci yazımı paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum :) Ülkemize daha bir kaç ay önce giriş yapan bir markanın fondötenini anlatacağım sizlere ;) Rimmel London Lasting Finish 25 Hour Fondöten hakkında size kısa ve öz bir tanıtım yapayım hemen ;)

Kendisinin vadettiği, 25 saat kalıcılık (25 saat nedir ya :) ), tamamen örtücülük ve her cilt tipine uygun olduğunu söylüyor. Gelelim benim yorumlarıma; öncelikle şundan bahsedeyim çok açık tenli bir insan olduğum için kendime uygun renk tonunda bir fondöten bulmak benim için tam bir ızdırap, ülkemizde nedense fondötenlerin en açık tonları satılmıyor .Örneğin Armani Lasting Fondöten'in renk tonları 4.5 tan başlıyor (Bu arada bir ay önce 4 numaralı tonunun da Türkiye den kalktığını öğrendim :( ) Estee Lauder Dauble Wear ın en açık ilk 6 tonu da ülkemizde yok Nars Sheer Glow un en açık tonu olan Siberia da ülkemizde yok bilmem anlatabildim mi durumun vahimiyetini?

Asıl konuya gelirsek Allah’tan Rimmel bu konuda gaddar davranıp 01 light ivory rengini bizden esirgemedi çok mutluyum tenime uygun bir fondöten bulduğum için :) Evet benim bu fondötende en sevdiğim kısım bu oldu, beyaz tenlere çok ama çok yakışacak bir ton ;) Gelelim yapısına, her cilt tipine uygun demiş fakat bence çok kuru ve çok yağlı ciltlere asla uygun değil! Kuru ciltlerde daha kuru yağlı ciltlerde daha yağlı bir görünüm oluşturduğunu bizzat arkadaşlarımda gördüm. Karma normal cilt tipi içinse oldukça ideal, kalıcılık için 25 saat fazla iddialı olmuş. Benim normal karma cildimde 5 saat kadar dayandı daha fazla dayanır mıydı hiç sanmıyorum çünkü yağlı bölgelerde parlamalar başladı.

Oldukça parlak bitişli ama yağlı bir görünüm değil canlı ve sağlıklı bir görünüme kavuşturuyor. İlk kullandığımda aynada gördüğüm yüze inanamadım şuanda o kadar fondötenimin arasında kendisi favorim oldu. Parlak bitişli fondöten sevmeyenler için üzerine pudra geçerseniz mat görünüm elde edersiniz ama ben pudra kullanmayı pek sevmem doğallığı bozuyor bana göre. ince mimik çizgilerini de belli etme konusunda biraz hassas bir fondöten.

Uygulamayı fırça ya da el yerine kesinlikle süngerle yapmanızı tavsiye ederim daha doğal bir görünüm elde edersiniz ve daha kolay uygularsınız. Bu fondötene kesinlikle fırça yada el yakışmaz. Ayrıca her fondötende olduğu gibi uygulama yapmadan önce peeling yapmalısınız pürüzleri daha da ortaya çıkarıyor yoksa. Ama zaten peeling yapmadan uygulandığında pürüzleri gizleyecek bir fondötenle hiç karşılaşmadım, özellikle siyah noktaları baya bir belirgin hale getiriyor.

Gelelim sonuca; bu kadar olumsuz özelliğe rağmen neden seviyorum :) Çünkü bu saydığım olumsuzluklar müdahale ile yok edilebilir. Ayrıca çoğu fondötende ortaya çıkan sorunlar, fiyatı indirimsiz 35 40 tl civarında ve Watsons’larda satılıyor. İndirimdeyken 18 tl ye alan arkadaşlarım oldu. Ben Amerika’ dan daha önce sipariş ettiğim için bu konuda net bir bilgi veremiyorum. Bu fondöten özellikle 35 40 yaşlarında cildinde elastikiyet kaybı yaşayan hanımlara tavsiyemdir. Çünkü çok genç sağlıklı ve doğal bir görünüm veriyor ve günlük kullanım için oldukça uygun ha bu arada en merak edilen özelliğini az daha atlıyordum, kapatıcılık konusunda baya bir tatmin edici hiç merak etmeyin :)

Siz bu fondöten hakkında ne düşünüyorsunuz yorumlarınızı paylaşırsanız sevinirim. Tekrar buluşana kadar güzellik yağmurları sizinle olsun ;)

Revlon Color Brust Matte Balm

Türkiye'ye bir hafta önce teşrif eden Revlon markasına kilitlenmiş durumdayız değil mi kızlar :)) Hadi hadiiii  bilirim ben sizi tabiki de kilitlendik :)  Eminim şuan kim ne almış hangi ürünler daha çok tercih edilmiş alıp kullanan var mı diye instagram hesaplarını, internet yorumlarını talan ediyorsunuzdur! Ben de şöyle bir baktım da henüz pek bir açıklayıcı yazı bulamadım, o halde ben size yardımcı olayım. 

Ben Amerika dan bir ay önce aldığım Revlon Color Brust Matte Balm’lardan size bahsetmek istiyorum. Ruj takıntım olduğundan ve mat özelliği de görünce üç rengi Ulta’dan kapıvermiştim. Revlon kalem rujları Türkiye de de satılan Clinique kalem rujlara benzetebiliriz. Görünüş olarak neredeyse aynılar. Zaten tombul kalem şeklinde, sürümü ve kullanımı pratik bir ruj. Alttan çevirmeli olarak kullanıldığı için kalemtraşla açma külfeti de yok!


Yalnız bir konuya değinmeden geçemeyeceğim. Bu ürünlerin boyutu ile içinden çıkan miktar gerçekten şaşırtıcı! Yani tamamen sonuna kadar çevirdiğinizde bir parmağımızın yarısı kadar ruj ortaya çıkarken, ürünün boyutu bildiğimiz büyük ve şişman kalem formatında. Bence ürün ne kadarsa  ambalajı da o kadar olmalı. Çünkü bu yanıltıcı bir durum. Dış görünüşe bakarak sanki tamamı rujdan oluşuyormuş gibi sanıp parayı verirken hakkettiğini düşünüyoruz. Ama maalesef durum öyle değil. Bir de çok yer kaplıyor! Yani tamam şuanda da  taşımak için gayet uygun ama daha küçük olsa daha iyi olmaz mı? At cebe taşı her yere. Hem belki ürünün maliyeti de düşebilir. Ambalajı gereksiz büyüklükte yapmasalar ürünün fiyatının da düşeceğini tahmin ediyorum.
Neyse efendim biz rujumuza dönelim :) Matte Balm adından anlaşılacağı üzere ıslak bitişli değil ve parlak bir yapısı yok, likit rujlar kadar mat olmasa da tatmin edici seviyede mat. Kalıcılık konusunda, eğer birşeyler yiyip içmezseniz rahat 2 3 saat tazelemeden dayanır. Benim için ruj tazelemek hiç sorun olmadığı için ben çok fazla kalıcılık özelliği aramam, ayrıca çıkarıp ayna olmadan bile sürmesi kolay  bir ruj merak etmeyin ;) 

Bendeki renkleri; Revlon Color Brust Matte Balm - 250 Standout; koyu dikkat çekici bir  kırmızı. Revlon Color Brust Matte Balm - 205 Elusive; şeker pembesi oldukça soft bir renk.Revlon Color Brust Matte Balm - 225 Sultry;  tek kat sürüldüğünde oldukça doğal bir dudak rengi iken iki katta daha çok kahvemsi morumsu gibi duruyor ve benim en sevdiğim renk kesinlikle!

Ürünün mentollü bir kokusu var. Nane nane kokuyor resmen beni rahatsız etmedi ama koku hassasiyeti olanları rahatsız edebilir. Zira çok hafif değil bayağı baskın bir koku. 

Ürünlerin swach'larını bilerek koluma çizmedim. Çünkü çok defa denedim dudakta ve kolda gerçek görüntüsünü fotoğrafta veremiyorum. Kağıdın üzerine karalayınca daha net görünüyor. Resimlerin üzerine tıklayarak fotoğrafları daha büyük gösterebilirsiniz.

Bu rujları Watsons’lardan alabilirsiniz. Yalnız Watsons daha tüm mağazalarına Revlon standını koymadı! 29.90 TL’ye satılıyor diye biliyorum. Bence uygun fiyatlı ve kaliteli ürün kervanına en iyi girişi Revlon yaptı, Revlon’a ait elimde bir de aydınlatıcı var. Onunla ilgili görüşlerimi sonraya saklıyorum. Umarım yakında milani ve diğer markalarıda ülkemizde görürüz.Güzellik yağmurlarında ıslanın. Hoşçakalın.

Hoşgeldiniz! :)

Merhabaaa; 1 saat değil, 2 saat değil, 1 gün bile değil  neredeyse birkaç haftadır elimde kağıt kalem bir giriş yazısı yazmaya çalışıyorum. Nereden nasıl başlasam bilemiyorum :) Sanırım önce kendimi tanıtmam gerekiyor. Kamu Yönetimi mezunuyum ve işsizler kervanının eski üyelerindenim! Okurken hedefler büyüktü, siyasete atılmayı düşünüyordum, ülkem için neler yapabilirim? İnsanlara nasıl faydam dokunur? diye kafa patlatıyordum :)

Geldiğim nokta şu ki; faydalı olabileceğim alanın böyle bir alan olacağını hiç düşünmezdim :) Evde otura otura zaten ilgimin olduğu kozmetikle fazla haşır neşir oldum son yıllarda, sonra baktım ki bir sürü blogger türemeye başladı. Aralarında çok azının yazılarını merakla, güvenerek ve zevkle okuyorum, kendimce eleştiriyorum. Arkadaşlarım, özellikle en yakın arkadaşlarımdan Hande’nin “Senin neyin eksik, madem otur daha iyisini sen yaz, biz de faydalanalım” deyince; evet çizgi filmlerdeki gibi olmasa da gözlerimde ışıklar çaktığı doğrudur :) Hem ne kaybederim ki! Bir kişi yazılarımdan faydalandıysa işine yaradıysa benim için tamamdır!

Neden yazmaya karar verdiğimden bahsettiğime göre, kısaca ne yazacağımdan da bahsedeyim. Her şey, hayatın her alanından bir şeyler paylaşmak istiyorum sizlerle (sizler diyebileceğim bir kesim oluşursa tabii).  Ama en çok kozmetik alanında etkin olacağım, çok fazla merakım var kozmetiğe karşı, özellikle de rujlara! (Tabii ki de kırmızı olan :) Satın aldığım, denediğim ürünler hakkında yorumlarımı paylaşıp, ürünü alacak olanlara merak edenlere katkım olsun istiyorum, yorumladığım bir çok ürünün fotoğraflarını da sizinle paylaşacağım. Ayrıca diğer bloggerlardan farklı olarak küçük satışlar da yapmayı düşünüyorum. Çoğu Türkiye'de olmayan markalardan oluşan, keşke benim de ulaşabilme alabilme imkanım olsa dediğiniz marka ve ürünlerden oluşan küçük bir satış konsepti de blogumun özelliklerinden olacak!

Daha ilk yazıdan sizi sıkmak istemem, yavaş yavaş ben bu işi öğreneceğim ve yavaş yavaş birbirimizi tanıyacağız.

Güzellik yağmurlarında ıslanın. Hoşçakalın. :)